LUIS, Trujillo’nun akrabasıydı. O sırada iktidarda olan Partido Dominicano’da (Dominik Partisi) mali işlerden sorumluydu. Ancak Trujillo’nun uyguladığı politika Luis’e ters geliyordu; görevini defalarca bırakmaya çalışsa da diktatör buna izin vermedi.

Trujillo, Luis’in iki ağabeyini öldürttü. Bunun üzerine Luis diktatöre iki kez suikast girişiminde bulundu. Ancak bu olaylarla bağlantısı hiçbir zaman anlaşılmadı. Luis diktatörü öldürmenin yollarını aramak için medyumlara bile gitti. Trujillo hakkında şöyle dedi: “Vahşi bir hayvan gibi davranıyordu, kendini herkesten üstün görüyordu.” Luis gittiği medyumlardan birinin masasında “The Truth Shall Make You Free” (Hakikat Sizi Azat Edecek) adlı kitabı gördü ve hemen okumaya başladı. Bu kitap öyle ilgisini çekmişti  ki onu alıp eve götürdü ve aradığı hakikati sonunda bulduğunu anladı.

Luis, Ciudad Trujillo’ya gittiğinde Yehova’nın Şahitlerinin ibadetine katıldı. Bütün geceyi oradan aldığı kitap ve dergileri okuyarak geçirdi. Sonra Kutsal Kitabı incelemek istediğini söyledi. Ruhen ilerledikçe Trujillo’nun hükümetinden ayrılmaya karar verdi. Diktatör bunu öğrenince ona Porto Riko’da konsolosluk görevi teklif etti. Fakat Luis kararının zulümle sonuçlanacağını bile bile bu teklifi reddetti.

Şunları söyledi: “Her türlü kötü muameleye maruz kaldım, hükümet bana akla gelebilecek her türlü tuzağı kurdu. Ancak bu dünyanın zevklerini bırakmaya kararlıydım.” Luis iyi haberi açıksözlülükle duyuran bir müjdeci olduğundan oradaki Katolik papazlar ona “vaiz” ismini takmıştı. İbadete ilk katılışından altı ay sonra, 5 Ekim 1947’de vaftiz edildi.

Luis vaftiz edildikten kısa süre sonra yakalanarak hücre hapsine mahkûm edildi. Birçok kez ölümden döndü. Yine de ne zaman tutuklansa ve mahkemeye çıkarılsa bu fırsatı şahitlikte bulunmak için kullandı. Şöyle demişti: “İnancımı aslanlar gibi savundum. O günleri hatırladıkça mutlu oluyorum.”

İmanlı bir adam olan Luis’in yaptıkları insanların da dikkatinden kaçmadı. 1994’te El Siglo gazetesinde onun hakkında şu sözler yer aldı: “Luis Eduardo Montás, San Cristobal’da aklı başında biri olarak tanınır. O çok değerli bir insandır, başkalarına duygudaşlık gösteren yumuşak başlı biridir. Bir Hıristiyan olarak Tanrı’ya sunduğu hizmetiyle, San Cristobal tarihinde yer etmiştir.”